Borçlanma ekonomisinin vatandaşı getirip bıraktığı nokta: 3,7 milyon kişi batık
AKP Hükümeti’nin 12 yılı aşkın süredir uyguladığı, “yüksek faiz, düşük kur” özlü borçlanma ekonomisi temeline oturan sıcak para diktası ülkenin ve vatandaşın gırtlağına kadar borçlanmasına sebep oldu; 3,7 milyon kişi batık durumda. Bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemediği için yasal takibe alınan ve kırmızıçizgi yiyen kişi sayısı 2014’te 3 milyon 700 bine yükseldi.
DÜNYA EKONOMİSİ İÇİNDE YAPILANAN EKONOMİNİN KURBANLARI
AKP Hükümeti’nin 12 yılı aşkın süredir uyguladığı, “yüksek faiz, düşük kur” özlü borçlanma ekonomisi temeline oturan sıcak para diktası ülkenin ve vatandaşın gırtlağına kadar borçlanmasına sebep oldu; Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’ne göre, 3,7 milyon kişi batık durumda. Dünya ekonomisi içinde yapılandırılan ve o yapı içinde borçlu olan 1 milyon 8 yüz milyon kişi bireysel kredi ve 1 milyon 9 yüz milyon kişi de kredi kartı olmak üzere borcunu ödeyemediği için yasal takibe alınan ve kırmızıçizgi yiyen kişi sayısı 2009-2014 döneminde 3 milyon 700 bine yükseldi. Borçlanma ekonomisinin sonuna gelindiği, artık sıcak para diktatörlüğünün son demlerini yaşadığı, çanların sıcak para komisyoncuları, tarikat rantçıları, süper tefeci sülükleri ve arazi –kupon arsa vurguncuları için çalındığı, artık üretim ekonomisinin eşiğine gelindiği koşullarda, TBMM’ne bir yasa teklifi de AKP Hükümeti’nin yanlış ekonomi politikalarının kurbanı olan borçlu vatandaşlar için verildi.
TİMSAHIN GÖZYAŞLARI ÇOK KANLI
Dünya ekonomisi içinde yapılanmanın kurbanları olan borçlu vatandaşların borçlarının yeniden yapılandırılması ve kırmızıçizgiden ve yasal takipten kurtarılması için TBMM’ne kanun teklifi verildi. CHP İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray’ın verdiği önergeye göre kredi kartı ve tüketici kredisi borçlarının yeniden yapılandırılması isteniyor.
KARMA EKONOMİ TEK KURTULUŞ YOLU
Bu vahim durumu, Burdur Tüketicileri Koruma Derneği Başkanı Kemal Arslan’a sorduk. KıvılcımHaber’e açıklamalarda bulunan Arslan, artık tüketici bir modelin sonuna gelmiş olduğumuzu, 4 milyona yaklaşan bir topluluğun borçlarını ödeyemez hale geldiğini, önümüzdeki yılı bir ekonomik çöküşe hazır olmamız geldiğini vurgulayarak, gelinen noktada aşırı borçlanma sonucu hayatına son verenlerin geride kalan mirasçıları mahkemelerde sürünmekte olduğunu, sigorta şirketlerinin bile sorumluluklarından kaçınmaya başladığını, tüketici derneklerine yapılan başvuruların yoğunlaştığını belirtti. Türk ekonomisinin artık “duvara dayandığı”nı ve büyük bir krizin 2015 yılında yaşanacağını vurgulayan Arslan, çözüm sorumuzu tüketim ekonomisinden uzak durmanın, üretim toplumu olmanın gerekli olduğunun altını çizdi. Bunun da bizim tarihimizde karma ekonomi, Atatürk ekonomisi olduğunu belirtti.